Mahfi Eğilmez: Ne krizi?

Mahfi Eğilmez: Ekonomide İvme Kaybı ve İşsizlik Artışı

Aylardır ekonominin iyiye gitmediğini, tek başına faizle çözüm bulunamayacağını, kamu kesimi israfını durdurmaya yönelik bir maliye politikası desteği olmadan işlerin iyiye değil kötüye gideceğini burada yazıyorum, sosyal medyada paylaşıyorum. Yüksek enflasyonun başlı başına bir kriz hali olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bazıları bu yazdıklarıma tepki olarak “ne krizi, kafeler, restoranlar tıklım tıklım dolu, yollar otomobil dolu, böyle kriz mi olur” diyor. Krizin esasen böyle bir şey olduğunu, yatırım yapıp para kazanmaktan umudunu kesenlerin eline geçen parayı kafelerde, restoranlarda yediğini yani kriz dönemlerinde hizmetlere talep artışı olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Tabii çoğunuzun da tanık olduğu üzere ya ben anlatamıyorum ya da bazıları anlamamakta direniyor.

Türk insanı için kriz referansı 2001 yılında yaşanan kriz oldu. İnsanlarımızın çoğu yüksek enflasyonun yanı sıra GSYH büyümesi düşer, küçülmeye döner yani slumpflasyon olgusu ortaya çıkar ve işsizlik ciddi biçimde artarsa ancak o zaman krizle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.

Bugün TÜİK iki önemli veri açıkladı: 2025 ilk çeyrek GSYH sonuçları ve Nisan 2025 ayı itibarıyla işsizlik verileri.

Makroekonomik Durum ve İşsizlik Verileri

  • 2025 ilk çeyrekte GSYH büyüme oranı %2 olarak gerçekleşti.
  • Tarım kesimi %2 küçülürken sanayi kesimi %0 büyüme kaydetti.
  • Inşaat kesimi %7,3 büyüdü.
  • Hane halkı tüketim harcamaları %2 artarken, ihracat %0 ve ithalat %3 artış gösterdi.

Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Nisan 2025 itibarıyla %8,6 olarak açıklandı. Geniş işsizlik oranı ise %32,2’ye yükseldi. Bu rakamlar, işsizlikte ciddi bir artışı gösteriyor ve ekonomideki dengesiz büyümenin işsizlik üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

Gelecek ve Ekonomi Politikaları

Enflasyonun düşüşü ve işsizliğin artışıyla karşı karşıya olan Türkiye’nin, ekonomiyi dengelemek adına yeni politikalar izlemesi gerekebilir. Faiz politikasından ziyade, kredi destekleri, işgücü ödemelerine devlet desteği ve vergi indirimleri gibi adımlar atılabilir. Ancak bu adımların enflasyonu tekrar yükseltebileceği unutulmamalıdır.

Her dönemde büyüme ve işsizlik ile enflasyon arasındaki dengeyi sağlamak önemlidir. Enflasyonu kontrol altına almak, ekonomide istikrarı sağlamak adına temel bir adımdır ve dikkatle yönetilmelidir. Türkiye, doğru politikaları izlemedikçe ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalabilir.

Bu yazı Mahfi Eğilmez’in kişisel blogundan alınmıştır.

Related Posts

Kredi çeken emekliler dikkat: Emekli maaşlarına bloke konacak

Milyonlarca emekliyi ilgilendiren kararı Yargıtay verdi. Emeklilerin maaşlarına haciz ve bloke işlemi yapılamıyordu. Yargıtay’ın son içtihat birleştirmesiyle birlikte emeklilerin maaşlarına bloke konacak.

Bakan Kacır duyuru yaptı: 62 projeye 444 milyon lira destek!

Bakan Kacır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, sanayide yeşil dönüşümü yerli teknolojilerle gerçekleştirme hedefiyle 62 projeye 444 milyon TL destek verildiğini kaydederek, “Dünya Bankası iş birliği ile yürüttüğümüz Türkiye Yeşil …

Bakan Şimşek’ten cari açık mesajı: Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti

Bakan Şimşek’ten cari açık mesajı: Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti

Satılık sudan ucuz otomobiller: Yedieminden çıkarılacak

Yediemin otoparklarını yıllardır işgal eden binlerce araç uzunca süre sorun yaratmıştı. Bu otoparkları işgal eden ve çürüyerek ekonomik zarara neden olan bu araçlarla ilgili geçtiğimiz sene 9. Yargı Paketi kapsamında önemli bir düzenlemeyle …

Cari açık Mayıs’ta 684 milyon dolar oldu: Son 7 ayın en düşük seviyesi

Türkiye’nin cari işlemler açığı, 2025 yılı Mayıs ayında 684 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam son 7 ayın en düşük seviyesi olurken, yıllıklandırılmış açık ise 3,8 milyar dolar azalarak 16 milyar dolara geriledi.

Tez-Koop-İş’ten AVM önünde eylem: ‘Işıltılı vitrinlerin ardında sömürü var’

Tez-Koop-İş, Viaport Asya AVM önünde yaptığı eylemle genç mağaza çalışanlarının düşük ücret, mobbing ve sendikasızlaştırmaya karşı ses yükseltti.